Lily günlüğünü açtı. Ağır ağır sayfalarını çevirmeye başladı. Uzun zamandır günlüğüne hiç birşey yazmamıştı. Küçükken en yakın arkadaşı olan Charlotte'la beraber olan günleri yazıyordu. Uzun zamandır Charlotte'u da göremiyordu. Sonunda günlüğünün bir sayfasını seçti ve inceledi. Birden günlüğün içine girdi:
Lily o yaz yine Demetri’lerde kalıyordu. Chalotte’la bir şekilde zaman geçiriyordu ama yinede Hogwarts’a bir an önce dönmek istiyordu. Bunları düşünürken birden alt kattan Mrs. Demetri ‘nin sesi duyuldu.
‘’Çocuklar yemek hazır. Hem size bir sürprizim de var. Çabuk aşağı inin. Ellerinizi yıkamayı unutmayın’’diyordu Mrs. Demetri.
‘’Geliyoruz Anne’’ dedi Charlotte . Lily ile Charlotte aşağı merdivenlere doğru yarış etmeye karar verdiler. Charlotte banyoya girmeyince Lily şaşırdı.’’Charlotte ellerimizi yıkamıyor muyuz?’’diye bağırdı. Alt kattan Charlotte’un sesi geldi. ‘’Boş ver kızım. Babam muggle’ların ellerini silmek için kullandıkları yeni bir şey öğrenmiş. Onu kullanırız. Bu arada yarışı ben kazandım ‘’
‘’Ama Charlotte-‘’ Alttan Mrs Demetri’nin kızgın sesi Lily’nin konuşmasını böldü.
‘’Çabuk gelin aşağı. Ve Charlotte babanın getirdiği şeyin sağlıklı olup olmadığını bilmiyoruz. Bu yüzden onu kullanmayacağız.’’
Charlotte, omzuyla bana ne gibisinden bir işaret yaptı. Lily’de merdivenden kayarak aşağı indi. Bahçeye girince birden Elizabeth’in koşarak ona doğru geldiğini gördü. Charlotte ve Lily’e aynı anda sarıldı. Ve hemen konuşmaya başladı
‘’EE Nasılsınız. Neler yapıyordunuz anlatın bakalım.’’ Charlotte ve Lily
anlatmaya başladılar. Onlar anlatırken Crookshanks ayaklarını altında mırıldanarak geziniyordu. Bir ara Elizabeth’in ayağını tırmıkladığında Elizabeth:
’’Yeter artık Crookshanks. Kendi yemeğini kendin bul ve bizi rahat bırak.’’
‘’Elizabeth senin kardeşin ne oldu. Bu yıl ona davet gelmesi gerekmiyor muydu?’’diye sordu Charlotte.
‘’Hayır. Bir dahaki yıl gelmesi gerekiyor. Çok istiyor gelmesini. Zaten bende istiyorum. Yoksa aramızdaki bağ Lily'nin teyzesiyle annesinin arasındaki gibi olur valla’’ Lily’nin beti benzi atmıştı.
.’‘’ Özür dilerim Lily. Böyle demek istememiştim. Gerçekten’ dedi Elizabeth
Elizabeth haklıydı. Lily’nin teyzesiyle annesi arasında büyücülük yüzünden büyük bir uçurum açılmıştı. Aslında teyzesi de hep gitmek istemişti ama ona davet gelmemişti. Bu düşünceler Mrs. Demetri’nin sesiyle bozuldu.
‘’Hadi ama bakın şimdi kızacağım ha! Ayıp ayıp sofra bekletilmez. Elizabeth aç bir kere. O kıza yazık. Kızı sohbete tuttunuz. ‘’
Charlotte Elizabeth'e delici bir bakış fırlattı.
Sanki senin yüzünden dermiş gibi. Sofrada tatlı bir sohbete daldılar.
Akşam yemeği bittiğinde neredeyse saat 22.30 olmuştu. Birazcık da odaya çıkıp sohbet etiler. Saat 23.30 olduğunda alttan Mrs. Demetri’nin sesi duyuldu. ‘’Hadi yataklarınıza artık’’ çocuklardan hiçbiriden ses gelmeyince yukarı çıktı. Charlotte ve Lily'e delici bir bakış attı ve Elizabeth’e
’’Yatağın hazır canım Gabrielle’nin odasına kurdum yatağını.’’ Elizabeth gidince Charlotte ve Lily’e ‘’Siz de uyuyun hemen. İyi geceler’’ dedi ve ışığı kapatarak odadan çıktı. Charlotte ve Lily birbirlerine ‘’iyi geceler’’ dilediler ve yataklarına girdiler. Lily hemen uyuyamadı ama Charlotte hemen uyumuştu. Okulunu ne kadar özlediğini düşündü içinden Lily. Sonra bunları düşünürken derin bir uykuya daldı.Günlüğünden çıktı. Ne kadar güzeldi. O anları tekrar yaşamak,her şeyi herşeyi yeniden yaşamak. Günlüğünün en son sayfasını açtı ve bugün olanları yazdı. Aslında daha demin olmuştu bunlar ama seviyordu bunu yapmayı. Şimdi de o anları tekrar yaşamak için girdi içeri...Lily yatağından kalktı ve perdeyi araladı. İçeri cılız bir güneş ışığı girdi. Hemen en güzel kıyafetlerini giyindi. Bugün Muggle topluluğunun içine girecekti. Tıpkı bir muggle gibi. Kıyafetlerini değiştirmesi biraz uzun sürmüştü çünkü gerçek bir muggle giysisi bulamamıştı. En sonunda ona küçük gelen bir giysi buldu. Hemen üzerine geçirdi ve dışarı çıktı. Hava güneşliydi.
Koşabildiği kadar koştu ve en sonunda muggle'ların bolca bulunduğu bir alana geldi. Elindeki büyüteçle muggle'ların üstünü incelemeye başladı. Bazıları çığlık çığlığa kaçıyor, bazıları ise garip garip bakıp, yürümeye devam ediyordu. En sonunda bir muggle'ı durdurdu ve:
''Acaba buralarda garip bir şey gördünüz mü?''diye sordu. Muggle biraz durdu. Ona baktı ve:
''Senin dışında mı? Hayır görmedim. Ama sen gördüğüm en garip şeysin''dedi ve gitti. Giderken yüzünü kusacakmış gibi bir hal verdiğini gördüğünden emindi Lily. Sinirlendi ve asasını pantolonun cebinden hemen çıkardı. Kimsenin görmemesine dikkat ederek :
''AVİS''diye mırıldandı. Kadına birden bir kuş sürüsü daldı. Kadın kaçmaya çalıştı. Ama kaçamadı. Lily bunun yeterli olduğunu düşündüğü zaman büyüyü kesti. Kadının saçı başı perişan olmuştu. Gülerek yürümeye devam ediyordu ki birden o Sansür.! ''POFF''sesi duydu. Hemen arkasını döndü. Tam dibinde seherbaz olan arkadaşı Tom duruyordu. Bir etek giymişti. Lily gülmekten kendini alamadı. En sonunda gülmeyi kesince bir büyü yaptı ve eteği pantolona çevirdi. Tom kızarak:
''Bunu niye yaptın Lily? Bununla çok rahattım''dedi. Lily:
''Onu muggle'larda genelde kızlar giyerlermiş. Bu muggle'lar kadar garip yaratık yok şu dünyada''dedi. İkisi birlikte yürümeye başladılar. Etrafı incelemeye devam ediyorlardı.
Sonunda kolunda ÖlümYiyenler'in işareti olan dövmeyi birinin kolunda gördü Lily. Hemen Tom'u uyardı. Birlikte ölüm yiyeni izlemeye başladılar. Belli ki anlamıştı. Kuytu bir köşeye gidiyordu.
Tam ölüm yiyen,Tom ve kendisinden başka kimsenin etrafta olmadığı bir sırada Lily:
''SECTUM SEMPRA'' diye bağırdı. Ölüm Yiyen yere düşmüştü. Konuşamıyordu. Kısa bir süre haraketsiz kaldı. Lily ve Tom bayıldığından emin olduktan sonra onu Azkaban'a götürdüler.
Ruh Emicileri gördüğü anda tüyleri ürperdi Lily'nin. Olabildiğince çabuk bir şekilde Azkaban'dan çıktılar ve kendi evlerine gittiler.
Lily eve gider gitmez O üstündeki rahatsız şeyleri çıkardı,geceliğini giydi ve yatağına yattı. O gün çok yorucu olmuştu...
Yine günlükten çıktı. Yatağına yattı kısmının altına küçük bir ekleme yaptı:'' Uzun zamandır tutmadığı günlüğünü tutmaya başladı''Bu seferki o kadar hoş gelmemişti çünkü zaten bugün yaşamıştı bu olayı. ''Belki aylar sonra daha hoş gelir bu anım'' diye düşündü. Hemen baykuşunun kafesini açtı ve baykuşunu çıkardı. Bir zarf aldı ve arkadaşı Charlotte'a mektup yazdı:''Sevgili Charlotte''
Günlüğümü buldum ve uzun zamandır seni görmediğim aklıma geldi. Seni gerçekten çok özlemişim. Çocukluk anılarımızın bir kısmı bu günlükte. Diğer günlükleri bulunca onları da göndereceğim. Umarım hoşuna gider.
Yeniden Görüşmek Dileğiyle...
Lily
Mektubu bitirir bitirmez zarfın içine koydu ve baykuşunun ayağına bağladı. Baykuş göz kırparcasına ona baktı ve hemen uçtu. Lily yatağına uzandı ve düşünmeye başladı. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi...
Anasayfa 
Kapı 
Konu: Natalia Blair Salvatore 
Ptsi Tem. 05, 2010 10:56 pm
